BOZÜYÜK’TE“KURTULUŞ SAVAŞI ANI EVİ VE BOZÜYÜK YENİ SEYİR TERASI PROJESİ”NİN TEMELİ ATILDI
Bozüyük’te “Kurtuluş Savaşı Anı Evi ve Bozüyük Yeni Seyir Terası Projesi” temel atma töreni İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun katılımıyla gerçekleştirildi.
&;
Bozüyük Musapınarı mevkii Bien Seramik karşısında gerçekleştirilecek olan ve yapımı İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından üstlenilen “Kurtuluş Savaşı Anı Evi ve Bozüyük Yeni Seyir Terası Projesi”nin temel atma töreni yoğun bir katılımla yapıldı. Program bir dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşımızın okunması ile başlarken törende ilk olarak Bozüyük Belediye Başkanı Mehmet Talat Bakkalcıoğlu, kürsüye gelerek konuşmasını yaptı. Başkan Bakkalcıoğlu konuşmasında “Çok önemli çok gurur duyduğumuz bir günü yaşıyoruz. Sayın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu kentimize öyle değerli bir şey kazandırıyor ki, şimdi onun değerini biraz açıklayacağım. Bildiğiniz gibi kurtuluş savaşının ilk düzenli ordularla kazanılan zaferleri İnönü Savaşlarıdır. İnönü Savaşları ismini karargâh binası İnönü ilçemizde olduğu için İnönü Savaşları denmiştir. İnönü Savaşlarının tüm cephe hattı tamamı Bozüyük’ün merkez ve köylerinde bulunmaktadır. Tınaz tepeden İntikam Tepeye, Kanlı Sırttan Metristepe’ye cephe hattı Bozüyük’tedir. Bugün 4 Eylül mahallemizin olduğu bölgeler Gündüzbey bölgesi tamamen şehit kanlarıyla sulanmıştır. Onun için sevgili başkanım bizim tarım arazimiz yok. Bozüyük’ün hayvancılık eskiden vardı. 1983 yılında bir veri anlatacağım. Bozüyük ve köylerinde 38 bin büyükbaş hayvan varmış. Şuan da 2-3 bin var. Yani hayvancılıkta yok. Her kentin bir simgesi oluyor ya, bu tarım ürünü oluyor bir şey oluyor. Biz de bu yok, biz kurtuluşun simgesiyiz sayın başkanım. Orada Metristepe’den İnönü’den İnönü Savaşları kazanıldığında İsmet Paşanın Ankara’ya çektiği telgrafta düşman cephe hattında Metristepe’den izlediğini söylüyor. Ölülerini bırakıp kaçıyor, Bozüyük yanıyor diye, Bozüyükümüz 3 kere yanmıştır. Biz büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün, İsmet Paşa’ya yazdığı cevabi telgrafın içerisinde geçen bir cümleyi değer olarak alıyoruz. Diyor ki Büyük Önder İsmet Paşa’ya çektiği telgrafta ‘’Siz orada yalnız düşmanı değil, milletin makûs talihini de yendiniz.’’ yani kötü talihini de yendiniz diyor. Onun için sayın başkanım biz kentin her yerine Bozüyük milletin makûs talihinin yer olarak imzamızı koyuyoruz. Sizin bize Bozüyük halkına hediye etmekte olduğunuz bu eser bunun bir anlamlı yeri. Biraz önce anlatıldı çok güzel bir yerde, biraz sonra dışarı çıkınca bütün hemşehrilerim de baksın. Metristepe’den bütün çevreyi görebilecek yapılacak bu eserde hem kurtuluş savaşı ve İnönü savaşı zaferlerinin anlarını yaşayacağız. Hem de insanlarımız burada her türlü imkânı bulabilecek. Size bu yüzden halkımız adına sonsuz teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Sevgili hemşehrilerim hepinize katıldığınız için teşekkür ediyorum. Alkışlarınızla başkanımıza teşekkür edelim. Sağolun başkanım.” dedi.
Başkan Bakkalcıoğlu’nun konuşmasının ardından ise CHP Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün kürsüye gelerek yaptığı konuşmasında “Türkiye’de adaletin hakkın hukukun nasıl ayaklar altına alındığını sizler de benim kadar çok iyi biliyorsunuz. Gün haklıya sahip çıkma günü, gün zalime dur deme günüdür. Bunu gerçekleştireceğinize yürekten inanıyorum. Değerli hemşehrilerim çok kıymetli Büyükşehir Belediye Başkanımıza yapılan haksız, adaletsiz, hukuksuz bir kararın ne olduğunu hepimiz biliyoruz. O nedenle biz bu adaletsiz düzenin çarkına çomak sokacağımıza yürekten inanıyorum ve biz bunlardan zerre kadar korkmadığımızı ifade etmek istiyorum. Sevgili Başkanım su sel olmaya karar vermişse yolunun üzerinde çıkacaklarla ilgilenmez. Ülkedeki bu millet ittifakının birlikteliği sel olmaya karar vermiş akıp gelmektedir. Son sözlerimi de şöyle tamamlamak istiyorum, Sayın Cumhurbaşkanım, Sayın Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanım, Sayın Başbakanım, Sayın Başbakan Yardımcım ve Sayın Bakanlarım demeye çok az kaldı. Bu hasreti 14 Mayıs’ta elbirliğiyle gerçekleştireceğiz ve bu hasrete birlik ve beraberlik ve dayanışma içerisinde olduğumuz altılı masa demiyoruz, millet ittifakının birleşenleri ile birlikte hayata geçireceğimize yürekten inanıyor ‘geliyor gelmekte olanlar’ diyor hepinize sevgiler saygılar sunuyorum.” dedi.
Programın devamında ise kürsüye gelen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu “Kurtuluş savaşının sembol ilçelerinden birisinde olmak çok kıymetli.” Diyerek başladığı konuşmasını şöyle sürdürdü; “Tabii büyük bir vatan sevgisi ve bir kuruluş sürecinin fedakârlıklarının toprağıdır bu topraklar. O bakımdan buraya hizmet etmek benim için çok değerli bir an olacak. Hayatımın en önemli, beni mutlu eden anılarından birisi olacak. Ben bu süreci bizimle birlikte tasarlayan kıymetli Bozüyük Belediye başkanıma yürekten teşekkür ediyorum.
Tarihimizi bileceğiz, hepimiz sorumlu olacağız. Millet olmanın gereğidir sorumlu olmak. Sadece bilmek yetmez, hep birlikte hissetmeliyiz. Hep birlikte hissedebilmenin güçlü biçimlerini yaşamalıyız. İşte o bakımdan buradaki seyir terasındaki hizmetin içerisinde bulunacak olan hem İnönü savaşlarının anlatıldığı hem de buranın geçmişinin tariflendiği anı evi bu yaşananların güçlü hissedilmesi için de önemli bir merkez olacak. Burası çok hızlı bitecek, benim çok acelem var. Çok nitelikli bir iş istiyorum ama bu tür hassas noktalarda daha hassas olmanızı istiyorum ve buradaki anı evine çok özel eserlerle çok özel bir takım anlatım çalışmalarıyla buraya gelenin bir kez daha geleceği ve insanları yönlendireceği bir şekle dönüştürmeniz lazım.
Ziyaret esnasında ziyaretçiler burada toprağın içerisindeki bir cepheye gidiyorlarmış gibi tasarlanmış o halini ve özellikle savaşın olağanüstü hallerini yaşatan çok özel bir girişten geçerek anı alanına geçilmesi esnasında doğru bilgilerle kimin kim olduğunu anlatan güzel bir anı evi olmasını istiyorum. Tarihi dokuyu yansıtan eserler, anıtlar, heykeller, sergilerle zenginleşecek ve duygusal etkisi yüksek olmalı. Zaten öyle tasarladığınızı biliyorum ama vatandaşların huzurunda gözlerinizin içine baka baka sadece teyitleşiyorum. Biz böyle anlaşıyoruz çalışma arkadaşlarımla. Göz göze anlaşıp birbirimize nezaketle sesleniyoruz. Öyle aşağı bakıp ‘konuş bakayım’ demiyoruz.
“BÖYLE OLMAZ, DEVLETİMİZİ KÜÇÜLTMEYİN”
Bir de kime fırça atıyorsunuz ki yani, devletimizin valisi. Böyle olmaz, devletimizi küçültmeyin. Devletimizin makamlarını aşağıya çekmeyin. Kızacaksanız orada siyasi kişilere kızabilirsiniz. Her şeyi bilen arkadaşlarımız var. Seçimlerde hüngür hüngür ağlayan, iftira atan, kilometreleri karıştıran.
Milletimizin bu özel anlarını yaşatmak bizim sorumluluğumuz bu bakımdan projede çalışan bütün arkadaşlarıma ayrıca teşekkür etmek istiyorum.
Cumhuriyetimizin 100. yılına yakışan bir eser olacak. Bu ülkenin nasıl ve neler pahasına kurtulduğunu ve nasıl zorluklarlar bu güne gelindiğini bize anlatacak. Biz bağımsızlık savaşı sırasında hem meclisi çalıştırırken, hem bu ülkenin iktisadi geleceğini düşünürken, hem eğitimini o sürece hazırlarken bir yandan cephede savaşan o güzel insanlara Mustafa Kemal Atatürk’e, İsmet İnönü’ye, Celal Bayar’a, Kazım Karabekir’e ve ismini sayamadığım nice silah arkadaşlarına, erlerine, kadınlarına, erkeklerine, içlerinde benim gazi dedem de vardı onlara ne kadar minnet duysak az. Bizi gerçekten yoktan var ettiler, Allah hepsinden razı olsun.
‘Milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararlığı kurtaracaktır’ diyerek yola çıkmış bir komutana sahip olmak ne büyük şans. Bu topraklarda özgürce yaşamak için nice bedeller ödemiş ve aziz millete bu güzel insanlara ne güzel bir gelecek sunmuş. Aynı zamanda bu bize başka bir sorumluluğumuzu anlatıyor. Milletin Türkiye cumhuriyeti vesilesiyle egemenlik kayıtsız şartsız milletindir anlayışıyla başka bir dönemin başlangıcına imza atmıştır yine aynı insanlar. Cumhuriyeti bize hediye etmiştir. Cumhuriyet muazzam bir şey. Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesidir. Devlet şefkatlidir, güçlüdür ama her vatandaşın arkasındadır. Fikri hür, vicdanı hür nesiller yetiştirme arzusunun başlangıcıdır 1923. O bakımdan bize bırakılan bu nimet gibi olan cumhuriyete layık olmamız lazım. Ne yazık ki 100 yıllık emekle büyütmeye çalıştığımız Cumhuriyetin bu temel prensibinin dışında kendisini milletin üstünde görenler olduğunu görüyoruz, yaşıyoruz. Milli iradeyi gaspetmeye çalışanlar var. Sorarsanız bana dün niye Bursa’daydın, Bugün Bilecik’tesin. Elbette ki hizmetlerimiz ve iş birliklerimiz var ama ben sizlere milletin iradesini gasp edenleri şikâyet etmeye geldim.
İyi bilelim ki milli iradeyi gasp etmek isteyenlerin sonu hep hüsran olmuştur. Bu topraklarda öyle olmuştur. Biz 100 yıldır Türkiye Cumhuriyetiyiz. Burada milletin kararını hatırlatalım ancak ve ancak millet değiştirir. Biz 100 yıldır Türkiye Cumhuriyetiyiz ve burada hiçbir kimse bir diğerinden daha değerli yada daha ayrıcalıklı asla değildir. Biz Türkiye Cumhuriyetiyiz, 86 milyon evimiz gibi olan bu vatanın eşit insanlarıyız, evlatlarıyız.
Takvimlere bakarsanız 29 Ekim günü bizim Cumhuriyetimizin 100. Yılını kutlayacağımız yıldır. Ama fiilen, fikren ve ruhen mutlulukla göğsümüzü gere gere, düğün ve bayram gibi hazırlıklara başlayacağımız tarih 14 Mayıs 2023’tür. O gün bir kişi kaybedecek, Cumhuriyet ve Demokrasi kazanacak. O gün bir avuç insanın kazanma dönemi bitecek, 86 milyon milletimiz kazanacak. Burada konuşurken sizlerin huzuruna çıkarken kendimi çok gururlu hissettim ama şimdi sizlerin gözlerinin içine bakarken Allah şahit buradan başka bir görevime geçerken bana yüklediğiniz sorumluluğu ama bir o kadar yüklediğiniz enerjiyi tarif edemem.
6’lı masa ittifakımız, liderlerimiz, genel başkanlarımız, siyasetçiler, bizler çok çalışacağız amasız fakatsız. Ama milletçe çalışmamız lazım. Sakın bu işi onlar yapar demeyin, diyemezsiniz. 86 milyon insanımız ayağa kalkacak, Cumhuriyet için, demokrasi için ve adalet için büyük bir çalışmaya girecek güler yüzle. Hedefe koşarak, oy kullanarak, doğruları insanlarla sempatiyle paylaşarak. Hiç kimsenin gözüne kötü gözle bakmayarak.
Bir avuç insanın aldattığı ve kandırdığı insanlar olabilir. Onlara sakın kötü gözle bakmayın. Biz tarafı olduğumuz düşünce, ideoloji yada siyasi partinin, ben Cumhuriyet Halk Partisi’nin evladıyım. Cumhuriyet Halk Partisi kazandı demeyeceğiz. Bu yolculuk milletin kazanması için yapılan bir yolculuktur. Dolayısıyla bu yolculuğun 86 milyon insanı neferi olsun istiyoruz, ayağa kalksın istiyoruz, coşkuyla seçime gidelim istiyoruz. Ama güler yüzle 14 Mayıs’ta. Tedbirlerimizi alalım. Memleketi düğün, bayram yerine döndürelim, çocuklarımızın geleceğinin garanti altına alındığı bir süreci başlatalım. Gençlerimizin yüzde 85’inin adaletsizlikten yakındığı bir Türkiye değil geleceğe umutla baktığı bir Türkiye’yi başlatalım. Ülkemizde yoksulluğun konuşulduğu değil, adil paylaşımın olduğu refahın yükseldiği bir ülkeyi konuşalım. Haksızlığın, hukuksuzluğun, adaletsizliğin değil, hakkın, hukukun ve adaletin yüceldiği bir ülkeyi, bir süreci başlatalım. Sizleri bu sorumluluğa davet ediyorum. Mutlaka Cumhuriyetin, demokrasinin, adaletin kazanması için bir arada olalım. Bu vesileyle Bozüyük Seyir terası ve anı yerimizin olacağı bu projemizin Bozüyük’ümüze güzellikler getirmesini Bilecik’e güzellikler getirmesini diliyorum. Bana güç kattığınız için teşekkür ediyorum. Çünkü Sizler biliyorsunuz ki aslında bu yapılan şey Ekrem İmamoğlu’na yapılan bir şey değildir. 16 Milyon İstanbul’lunun iradesine yapılan bir saldırıdır ama sadece o da değildir, 86 Milyon insanımızın iradesinin gasp edildiği bir süreçtir. Bu süreci bertaraf edeceğiz. Hak, Hukuk, Adalet diyeceğiz. Sonuna da şunu ekleyelim, her şey çok güzel olacak.” dedi.
Programda son olarak konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel’de katılımcılara hitaben yaptığı konuşmada “Burada bir anı müzesi ve bir seyir terası açıyoruz ama ne güzel ki biraz önce Ekrem Başkanımızın verdiği talimatla da gördük ki bu güzel tesis bu güzel seyir terası ve müzemiz Cumhuriyetimizin 100 yılına yetişiyor. BU topraklarda verilen mücadelenin 100. yılında bu tesisi hep birlikte açıyor ve kullanıyor olacaksınız. İstanbul Büyükşehir Belediyemize çok teşekkür ediyoruz. Çünkü mühendislik ve mimarlık açısından tecrübesini kaynaklarını kardeş belediyeleriyle paylaşabiliyor. İlçe Belediye Başkanlarımıza teşekkür ediyoruz, ortak çalışmaya açıklar ve hep birlikte aslında önümüzdeki süreçlerde Türkiye’ye nasıl hizmet edileceğini 85 milyon vatandaşımıza nasıl hizmet edileceğini gösteriyorlar.” dedi.
Konuşmaların ardından İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün, eski Bakan Bahattin Şeker, Bilecik Belediye Başkan Vekili Melek Mızrak Subaşı, Bozüyük Belediye Başkanı Mehmet Talat Bakkalcıoğlu, Eskişehir Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, Eskişehir Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, CHP Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel, millet ittifakı il başkanları ve ilçe başkanları
sahneye gelerek tesisin ‘hayırlı olması’ temennileriyle temel atma butonlarına bastılar. Töreninin ardından İBB Başkanı İmamoğlu ve Başkan Bakkkalcıoğlu beraberindekilerle birlikte temel alanında incelemelerde bulundu.
Vatandaşların büyük ilgi gösterdiği tören öncesinde katılımcılara Bozüyük Belediyesi tarafından yemek ikramında bulunuldu.